Makale & Formül

Antipruritik - Antienflamatuvar - Astrenjan - Keratolitik - Sikatrizan - Steroid

23-12-2013

Yara, Yanık ve Sıyrıklarda Antiseptik Yara Kremi; KALENDULA KREMİ

DERİDE OLUŞAN YARA, YANIK VE SIYRIKLARDA ANTİSEPTİK YARA KREMİ; KALENDULA KREMİ

Cire blanche d’abeille …………………  13,00 g

Huile d’olive ………………………………… 52,50 g

Eau distill’ee de rose ……………………  33,00 g

Calendula teinture ………………………   1,00 g

Borate de sodium ………………………    0,50 g

Formülde yer alan etken maddeler:

Cire blanche d’abeille-Cera alba-White wax-Beyaz balmumu-Wax-Cera flava-Wachs-Cire T.K.: Arının yaptığı peteklerdir. Erime derecesi 62-66 C dır. Suda çözünmez. Alkol ve eterde kısmen, yağlarda tamamen çözünür. Beyaz balmumu sarı balmumunun güneşte bırakılmasıyla elde edilir. Seraların sıvağı olarak kullanıldığı gibi pomat ve supozituvarların terkibine girer. Krem ve merhemlerde kıvam arttırıcı ajan olarak yer alır.

Huile d’olive-Olive oil-Oleum olivae-Zeytinyağı: Tarih, zeytinyağı üretimine ilişkin en belirgin izlerin Akdeniz’in tam ortasındaki Girit Medeniyeti’ne, Mö 4500 yıllarına dek uzandığını göstermektedir. Zeytin ağacı (Olea europea) narin bir ağaçtır. Ağır ve zahmetli büyümesine karşın oldukça uzun ömürlüdür. Bir zeytin ağacının ortalama ömrü 300-400 yıldır, ancak 3 bin yaşında zeytin ağaçlarına da rastlanmıştır. Bu nedenle zeytin ağacının adı mitoloji ve botanikte "ölümsüz ağaç"tır.

Zeytinyağı, %75 oranında oleik asit gliseritleri taşır. A, E vitaminleri ve az miktarda fitoserol maddesi bünyesinde bulunur. Zeytinyağı, sabahları aç karnına 1-2 çorba kaşığı alındığında yumuşatıcı ve yatıştırıcı olarak etki yapar. özellikle bağırsak hareketlerini düzenleyici ve safra söktürücü etkisi vardır. Safra kesesi tıkanıklığında ya da taş varlığında halk arasında sabahları aç karnına 50-100gr. alınır ve tedaviye 1 hafta devam edilir.

Topikal olarak yumuşatıcı ve enflamasyonlu yüzeyleri rahatlatıcı etki gösterir. Ekzema ve psoriasis’de kabukları ve cildi yumuşatmak için kullanılır.

Eau distill’ee de rose-Aqua rosae-Eau de rose T.K.-Gül suyu: 1 litre gül suyu ortalama 6 bin gülden elde edilir. Gülün suyu ilk kez ıranlılar tarafından gülün damıtılmasıyla elde edildi. Bunun Avrupa'ya yayılmasının ise ıspanya'yı ele geçiren Berberîlerin sayesinde olduğu sanılmaktadır. Gül suyu genellikle batı, güney ve doğu Asya ülkelerinde tüketilir ve çoğu zaman şekerleme ve hamur işlerini tatlandırmada kullanılır. Ortaya çıkış yeri olan ıran'da gül suyu, çaylara, dondurmaya, ve kurabiyelere de konulur. ıslam dininde ve Hinduizm'de dinî öneme de sahiptir. Gül suyu (Farsça: Gûlâb) gül bitkisinin taç yapraklarının damıtılmasıyla elde edilen hidrosollerdir. Parfüm sanayiinin gül yağına olan büyük ilgisi nedeniyle gül suyu, ucuz bir yan ürün durumunda bulunmaktadır. Terkibinde % 0,4 esans ihtiva eder. 

Batı dünyasında gül suyu mutfakta kullanılan bir malzeme olmaktan çok kozmetik alanında yaygın bir kullanıma sahiptir. Osmanlı tıp bilgini ıbni Sina ve sonrasındaki hekimler ferahlatıcı ve dinlendirici özelliği nedeniyle ruhsal hastalıkların tedavisinde gülsuyu kullanırdı. ıçeriğinde geraniol, rodinol, eugenol, citronel ve feniletilalkol gibi ilaçlarda kullanılan bileşenler bulunan gül bitkisinden elde edilen gülsuyu, günümüzde de bazı hastalıkların tedavisinde kullanılıyor. Boğaz ve bademcik iltihaplarını gidermede etkili olduğu bilinen gülsuyu ayrıca antiseptikler arasında yer alıyor.

Calendula teinture-Aynısefa çiçeği tentürü-Kadife çiçeği Tentürü: Drog Fransız farmakopesinde tanımlanmıştır. Kesikler, yanıklar, çürükler, siğiller ve ağrılar için bir şifa merhem olarak kullanılmıştır.

Aynısafa çiçeği çay geleneksel olarak boğaz ağrısı, larenjit ve bademcik iltihabı, öksürük, yatıştırıcı,ağız ve boğaz mukozasında iltihaplanmaya karşı gargara olarak kullanılmıştır. çay şeklinde ateş, kramplar ve sindirim ve ürogenital sistem spazmlarına karşı kullanılmıştır.

Haricen  cilt gençleştirici ve yara, yanık ve sıyrıklar için kullanılır. Bilimsel çalışmalar, nergis özü ile yapılan merhemlerin  güçlükle iyileşen  bacak ülserleri ve yatak yaraları  dahil olmak üzere iyileşmeyen yaralarda  özellikle etkili olduğunu göstermiştir. Yeni yapılan bir çalışmada sezaryen sonrası cerrahi yaralarda etkili olduğunu göstermiştir. Başka bir çalışmada nergis özü içeren bir damlanın akut otitis media ile ilişkili kulak ağrısı tedavisinde etkili olduğunu göstermiştir.

Borate de sodium-Boraks anhidr-Sodyumtetraborat: Beyaz ve beyaza yakın  renkte kristalize bir tozdur. Suda 1:16 oranında, gliserolde 1:1 oranında çözünür. Kaynar suda çok çözünürken 1:1, alkolde çözünmez. Boraks zayıf bakteriyostatik ve fungustatik bir etki gösterir. Kremlerde haricen astrenjan ve emülsifiyan olarak tercih edilmektedir.

Hazırlanışı: Hesaplanan gülsuyu içerisinde boraks çözündürülür. çözelti içerisine kalendula tentürü eklenerek iyice karıştırılır. Diğer taraftan 60 C derecede hazırlanmış sıcak su banyosunda beyaz balmumu ve zeytinyağı homojenize olana kadar karıştırarak eritilir. Sıcak karışımı bir cam veya porselen havan içerisinde oda sıcaklığına gelene kadar karıştırıp soğuturken içerisine daha önce hazırlanmış gülsuyu+boraks+calendula tentürü karışımı azar azar ilave edilerek preparat sonlandırılır.

Kullanılışı: Klandula tentürünün antiseptik etkisinden dolayı yara, yanık, sıyrıklar ve iyileşmeyen Dekubitus ülseri (yatak yarası) yaralarında da kullanılmaktadır.

ıyi hafta dileklerimle..

Uzm.Ecz.Ahmet Nezihi Pekcan
Pekcan eczanesi - Konya
pekcanecz@gmail.com

Tel: (332) 3520657

http://www.majistralformul.com/