Haberler

15-12-2023

 ECZANELER İKLİM FELAKETİNİ NASIL YAŞAYACAK ?

 ECZANELER İKLİM FELAKETİNİ NASIL YAŞAYACAK ?

Doğa isyanda !

İnsan eliyle hızla bozulan ekosistemi, insan aklı ile kurtarmak mümkün mü ?

Bu yaz El nino etkisinde bunalan beynimi serinleten  klima altında  okuduğum kitap iklim felaketini anlatıyordu.

Son zamanlarda EL NİNO geldi, LA NİNO gitti diye konuşup duruyoruz.

İyi de neydi bu Latin dansını andıran EL NİNO dişi mi, erkek mi, yenilir mi içilir mi, niye ülkemizi mesken etti...

Pasifik okyanusunun derin sularda ısı değişimlerine sebep olan bu  akıntılar sera gazlarının nedeniyle etkisini arttırmış.

Her iki senede bir ısı değişimleri yer değiştiriyor , örneğin EL NİNO akıntısı biraz arttığında dünya ısınıyor, La Nina  etkili olduğu sene normalden daha serin , soğuk mevsimler yaşıyoruz.

Örneğin o yıl El Nino  etkisinde isek  Aralık - Ocak  beklenenden sıcak geçtiği için kar yağmıyor, kış  beklenenden  ılık geçiyor.

Tam tersi La Nina etkisinde olduğu döneme denk gelen bir yaz ise  beklenen sıcaklık artışından daha  serin geçebiliyor.

Bizim gibi 4 mevsimi yaşayan ülkeler bu duruma şaşırıyor.

Küresel ısınma ile ne olacak ?

El Nino etkili pasifik etkili akıntıların ısınması ile dünya sıcaklığı artıyor.

Sera gazları, fosil yakıt  kullanımı vb  yüzünden  iklim felaketine adım adım yaklaşıyoruz.

Artık küresel ısınma olacak mı tartışmalarını çoktan geçtik.

2030 ' a giden yolda yaşanacak felaketleri konuşuyoruz.

Küresel felaketin  dolaylı etkilerinden biri de sağlığa olan olumsuz sonuçlarıdır.

Oksijen gazetesinde ki bir haberde

''Antalya Körfezi'nde deniz suyu sıcaklıklarına ilişkin araştırmalar yapan Akdeniz Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gönül Tuğrul İçemer,

dünyada yaşanan iklim krizinin etkilerinin karalar kadar denizlerde de gözlemlendiğini anlattı.  "Dünyada hava sıcaklığıyla birlikte deniz suyu sıcaklığı da artıyor.

2000'li yıllarda Antalya Körfezi'nde yaptığım araştırmalarda deniz suyu sıcaklığı ortalama 26-27 derecelerde seyrederken, son yıllarda 28 ila 32 derecelere kadar yükseldi. Kıyı bölgelerde bu sıcaklık 34 dereceye bile çıkmaya başladı" diye konuştu.

Su kaynaklı hastalıkların artmasına neden olabiliyor"

Sıcaklığın artmasının deniz içerisinde mikroorganizmaların oluşumunu tetiklediğini vurgulayan İçemer,

 bu bakterilerin insan sağlığını doğrudan etkilediğini dile getirdi. "Sıcaklık artışıyla denizlerde doğal bir üreme alanı oluşuyor.

Dolayısıyla sıcaklığın yükselmesi su kaynaklı bakteriyel hastalıkların artmasına neden oluyor'

 Örneğin bağırsak yolunu etkileyen salmonella ve shigella, bağırsak hastalığına neden olan kolera bakterisi üreyebiliyor. Bu anlamda kolera çok önemli bir mikroptur. Denizde uzun süre kalabilir.

Yine suda bulunan bazı bakteriler deride ve gözde kızarıklıklara, orta kulak iltihabına neden olabiliyor''

Sadece denizde değil kumluk alanlar ve havada da bakteri yükü artıyor.

Göçler nedeniyle salgın hastalıklar daha da artıyor.

Örneğin Türkiye POLİO FREE bir ülke ilan edilmişti, son göçlerle birlikte maalesef  Çocuk Felci hasta sayısı ülkemizde  hızla artmaktadır.

Keza scbiyez göçlerle birlikte pandemi haline gelmiştir.

Sıcaklık artışı ile birlikte sel baskını, kasırga, orman yangını, zamansız yağışlar gibi  doğrudan etkilerin ardından ciddi sağlık sorunları gelmektedir.

Olaylara sadece global bakan eczacılar olmalıyız.

İran'da yaşanan ciddi kuraklık yüzünden göç almaktayız bu sayede şimdiye kadar mikrobiyatamızda olmayan türler ile tanışıyoruz.

Buzulların erimesi Miami'de logar taşkınlarına neden oluyor hatta 2050 ye kadar  suların yükselmesi Miami'nin  karasal bölümünü küçültecek.

Bitki örtüsünün azalması, bitki, hayvan  türlerinin  yok olması eczacılık sektörünü de etkileyecektir.

ilaca ihtiyaç gittikçe artacak.

Eğer planlama yapılmaz ise ilaç kıtlığı ve  üretim aksaklıkları olacaktır .

Koruyucu sağlık algısını  İKLİM KRİZİNDE KORUYUCU SAĞLIK olarak güncelleyebiliriz.

Uzm. Ecz. Gül KARA