KOLD KREM FORMÜLÜNÜ KİM BULDU!
KOLD KREM FORMÜLÜNÜ KİM BULDU!
Literatürlerde
Unguentum leniens adı ile bilinen Cold cream, cildi pürüzsüzleştirmek ve
makyajı temizlemek için tasarlanmış, genellikle balmumu ve çeşitli koku
maddeleri dahil olmak üzere su ve belirli yağların emülsiyonudur. “Soğuk
krem” adı, kremin ciltte bıraktığı serinletici duygudan
gelmektedir. Ürünün çeşitleri yaklaşık 2000 yıldır kullanılmaktadır.
Pek çok farklı isim ile bilinmesi ve farklı tariflere sahip olması, MS 2.
yüzyıla kadar uzanan bu kremin uzun tarihi ile açıklanabilir. Fikirleri
Rönesans'a kadar popüler olan o dönemlerin saygın hekim, eczacı ve doğa bilimci
Bergamalı Galenus von Pergamon (Galen) orijinal tarifi geliştirdi. Galen,
soğuk kremi icat etmiş ve bugün hayatta kalan kitabında yayınlamış olduğu
görülmektedir. Krem ve varyantlarının çoğunun ortak özelliği, emülgatör
olmadan %30'a kadar suyu emebilen lipofilik kremler olmalarıdır. Ve bu
basit formülasyonlar, günümüzde eczanelerde hala vazgeçilmez bir baz krem
olarak kullanılmaktadır.
Bergamalı Galen, tıp doktoru, eczacı, bilim insanı ve filozof olarak Antik
Roma'nın en önemli hekimlerindendi. Deneysel fizyolojinin kurucusu ve dünyanın
ilk spor hekimi olarak kabul edilmiş ve Hekimlerin İmparatoru, Şeyhû’s Seyadile
gibi unvanlarla anılmıştır. M.S. 129’da dünyaya geldiği düşünülür. Doğum yeri
bugün ülkemiz toprakları içinde bulunan Pergamon (günümüzdeki Bergama) kentidir. Babası mimar, matematikçi ve senato üyesi
Aelius Nikon’dur. İlk eğitimini babasından aldı. Kendisine
geometrik ve aritmetik derslerini veren babası Nikon, onu mantık ve tıp alanlarında da eğitim görmesi için yönlendirdi. Bir söylentiye göre
babası rüyasında tıp tanrısı Asklepios’u görmüş ve ondan oğlunu tıp doktoru
yapması buyruğunu almıştır.
2. yüzyılda Romalı bir hekim ve filozof olan Bergamalı Galen (Aelius
Galenus, Claudius Galenus veya Galen'de Anglicized), Hipokrat'ın daha önceki
tıbbi bilgilerinden yararlanarak Akdeniz'i dolaştı, tıp okuyup uyguladı ve
tıbbi incelemelerini yazdı. Klasik tıp için en iyi referansları
oluşturan Galenus,
tıbbi incelemelerinde zamanının bazı hijyen ve bitkisel güzellik
uygulamalarının bilgilerini günümüze aktarmış oldu. 2. yüzyıla ait Kold krem (soğuk
krem) tarifi bugün hala kullanılmaktadır. Sözü edilen tarif, Galen'in Hijyen
Üzerine (De sanitate tuenda), Life and Times of Ambroise Pare'de (1510-1590) ve Culpeper’ın 16.
yüzyıl Bitkisel kitabında bulunmaktadır. Kold krem Greko-Romalılar,
Arap-Sicilyalılar, Orta Çağ İtalyanları ve Batı Avrupa'nın Rönesans halkları tarafından kullanılmıştır.
Galen’in tarifini yapmış olduğu formülde, gül suyu buharlaşırken cilt
üzerinde soğutma etkisi yaratır. Bu nedenle "soğuk krem" olarak
bilinir. Yağ, balmumu ve su arasındaki oran kremin yoğunluğunu belirler. Daha
katı bir krem için daha fazla balmumu, daha yumuşak, daha akıcı bir krem için
daha fazla yağ kullanılması tarif edilmektedir.
Kold krem; suda yağ ve mumun çok basit emülsiyonlarıdır. Kremi bir arada
tutan emülgatörler, nötralize edildiğinde bir sabun bazı oluşturan yağ
asitleridir ve bu sabun bileşimi makyajı çıkarmak, cildi temizlemek ve iltihabı
yatıştırmak için kullanılır. Yağ ve balmumu, cilt üzerinde bir nem bariyeri
oluşturan, cildi yumuşak hissettiren ve nem kaybına karşı koruyan cilt
koruyuculardır. Basitçe söylemek gerekirse, soğuk krem cildi temizlemek,
nemlendirmek ve iyileştirmek için kullanılan yağ, balmumu ve su
kombinasyonudur. Makyaj temizlemenin yanında günlük olarak soğuk krem
kullanmanın cildin dokusunu ve görünümünü iyileştirdiği ve cildin daha
yumuşak ve pürüzsüz görünmesine yardımcı olduğu gösterilmiştir.
Kold krem fitoterapide bitkilerle özel karışımlar uygulanarak farklı
amaçlar için de kullanılabilmektedir. Kold kremin içerisine
karıştırabileceğimiz bazı bitkiler ve beklenen etkileri şunlardır.
Aloe (Aloe vera), hasarlı cildi onarmak amacı ile ticari cilt bakım
ürünlerinde sık kullanılan bir bileşendir. Yapraklarından elde edilmiş jeli
binlerce yıldır kullanılmaktadır. Dioscorides, jeli yaraları tedavi etmek için
kullandı. Mısır Kraliçesi Kleopatra'nın bunu güzellik amacıyla kullandığı biliniyordu.
Jel iltihabı, kaşıntıyı azaltır ve yara iyileşmesini destekler. Topikal aloe,
sedef hastalığının kızarıklığını ve pul oluşumunu azaltır. Bir çalışmada, aloe
vera kreminin topikal steroidden biraz daha etkili olduğu gösterildi. Benzer çalışmalarda
seboreik dermatitte, donma ve yanıkları hafifletmede etkili olduğu
bildirilmiştir.
Saksı kadife çiçeği olarak da bilinen Calendula (Calendula officinalis)
anti-enflamatuardır. Cildin iyileşmesini desteklerken bazı bakterileri yok
ettiği yönünde çalışmalar yapılmıştır. Calendula kremlerinin cilt enflamasyonunu
hafiflettiği gösterilmiştir. Bu bitki, hassas insanlarda potansiyel olarak
alerjik reaksiyonlara neden olabilir.
Karakafes (Symphytum officinale), cildi koruyan ve yeni cilt hücresi
büyümesini destekleyen bir kimyasal olan allantoin içerir. Saflaştırılmış
allantoin, bazı ticari losyonlarda bulunmaktadır. Hasarlı cilt dokularını tamir
etmede yardımcı olduğu söylenir. Karakafes, büyük miktarlarda karaciğere zarar
verebilecek kimyasallar olan pirolizidin alkaloidleri içerdiği için yalnızca
harici kullanım için önerilir. Bu kimyasallar köklerde ve genç yapraklarda daha
yüksek, olgun yapraklarda en düşüktür. Hem yapraklar hem de kökler merhem
yapmak için kullanılabilir. Nemlendirilmiş yapraklar, lapa olarak doğrudan
cilde uygulanabilir.
Alman papatyası (Matricaria recutita), anti-inflamatuar bir bitkidir ve
iltihaplı cilt rahatsızlığı olan kişilere yardımcı olabilir. Papatya içeren bir
kremin egzamalı kişilerde steroid kremden biraz daha üstün olduğu
gösterilmiştir.
Lavanta (Lavandula angustifolia) bir antimikrobiyal iyileştirici ajan
olarak popülerlik kazanmıştır. Bakteriler, virüsler, mantarlarla savaşır ve baş
bitinde etkilidir. Ayrıca antihistaminik bir etkiye sahiptir. Ayrıca lavanta
esansiyel yağı sivilcelerin üzerine sürülerek akne tedavi edilmektedir. Diğer
fitokimyasallar, özellikle linalol, limonen, geraniol ve 1,8-sineol,
antibakteriyel, antifungal ve antiinflamatuar özelliklerinden sorumludur.
Kold kremin soğutucu etkisi Pharmacopea Helvetica'da % 1 levomentol
eklenerek artırılabilir. Soğutucu kremler emülgatör veya koruyucu içermedikleri
için çok iyi tolere edilirler bu özellikleri nedeniyle değerlidir. Formül
içeriğinde az sayıda yer alan bileşikler, hassas cilde sahip kişiler için bir
avantaj sağlamaktadır. Kold kremin özel endikasyonları içerisinde akut ila
subakut dermatit, kserozda kaşıntı veya atopik dermatit yer almaktadır.
Lipofilik krem sebore ve akut inflamatuvar deri hastalıkları için uygun
değildir. Bazı varyasyonlarında içerisinde yer fıstığı yağı yer almadığı için alerjisi
olan hastalar için uygundur. Hazır ürünlerde daha uzun raf ömrü elde etmek için
sıklıkla çeşitli antioksidanlarla stabilize edilmektedir.
Bütil hidroksitolüen ve sitrik asit monohidrat, gliserol monostearat 40-55,
propilen glikol ve palmitoil askorbik asit sinerjistlerinden oluşan Oxynex®
2004 kullanımı yaygındır. Ticari ürünlerin raf ömrünü uzatmak için kullanılan
maddeler alerjik reaksiyon riski yaratabilir ve normalde olması gereken 5-6 pH'ın
daha asidik değer olan 3- 3,5'e kayması sonucunda hassas hasta grupları için
risk yaratacağından bu katkıları kullanmadan taze üretilmeleri önerilir.
Yurt dışında farklı şekilde hazırlanan Kold krem formüllerini görmekteyiz.
Bir Osmanlı Eczacısı olan ‘’Avanzade Mehmet Süleyman’’ın 1917 tarihinde yazmış
olduğu Gizli Tertipler isimli kitabında Kold krem tarifi aşağıdaki gibi yer
almaktadır.
Kold
krem (277 numaralı terkip)
Şehrimizde
perukârlarda (berber), lavantacılarda ve bunlara memasil (benzer) büyük
mağazalarda ve küçük vazolar derununda (içerisinde) Kold-krem1 (kul
krem) satılır ki hem tuvalet hem de cilt için kullanılıyor, bilmeyen yoktur.
Derununa şahm-ı hınzır (domuz yağı) vesaire gibi mevad-ı mazarra (zararlı
şeyler) karıştırıldığından en mükemmel bir kold-krem yapmak için evvela
aşağıdaki eczayı tedarik etmeli.
Huil
d’amande douce1 (tatlı badem yağı) 50 gram
Cire
blanche3 (beyaz balmumu) 10 gram
Blanc
de baleine4 (balık nefsi) 10
gram
Bunları
kaynar su içinde veya mülayim (hafif) bir ateş üzerinde ve temiz bir porselen
kapta iyice eritmeli. Bâde (sonra) şunları da ilave etmelidir:
Eau
de rose5 (gül suyu)
20 gram
Teint:
de benjoin6 (asilbend tentürü)
5 gram
Anber
zamkı7 2 gram
Temiz
bir vazo derununda (içerisinde) muhafaza etmelidir. Aylarca, senelerce durur.
Bozulmaz. Deriyi yumuşatır, cilde letafet (güzellik, hoşluk, yumuşaklık,
incelik) verir. Yarıkları, çizikleri iyi eder.
Hager'ın 1938 el kitabında, tarihsel kold kremi tariflerine kapsamlı ve
uluslararası bir genel bakış verilmektedir. Tablo 1, günümüz varyantlarına çok
yaklaşan kremlerin bir özetini göstermektedir.

Bugünün kold krem formülleri ile karşılaştırıldığında göze çarpan bazı
farklılıklar olduğu gözlemlenmektedir. Günümüzde yaygın olarak kullanılan setil
palmitat yerine, kıvam için ispermeçet balinalarından elde edilen balina yağı kullanıldı
ve mevcut DAB versiyonumuzda yer fıstığı yağının yerini daha kolay bulunan
badem yağı aldı. Amerikan versiyonunda, bugün sadece oftalmik ilaçlarda izin
verilen antiseptik boraks da eklendi. Geçmişin galenik mühendisleri de görünüm
ve kokuya özel önem verdiler. "Daha beyaz" (daha açık renk) kremler
için, sarı balmumu yerine beyaz balmumu tercih edilmiş, hoş bir koku için su
içeriği genellikle gül suyu şeklinde eklenmiştir. Hatta literatür, bir yandan
suyu daha sıkı bağlamak için ama aynı zamanda kremin daha beyaz görünmesini
sağlamak için sabun ilavesini bile öngörmektedir.
Mevcut Kold krem varyantlarını karşılaştıracak olur isek, bazı
formülasyonların suyu tamamen mekanik olarak dahil etme şeklindeki orijinal
galenik fikrinden saptığı dikkat çekicidir. İsviçre'de kreme ek olarak O / W
emülgatör sodyum dodesil sülfat (SDS) eklenerek stabilize edilir. Bu iki soruna
neden oluşturmaktadır. Bir yandan, krem, Pharmacopoea Helvetica 11-2012'de şu
şekilde karakterize edilir: "Yatıştırıcı merhem, bir W / O emülsiyon
merhemidir ve yüzde 20 su içerir". Öte yandan, sodyum dodesil sülfat gibi
bir O / W emülsiyonlaştırıcı eklenirse, W / O kremi teorik olarak destabilize
olabilir.
İki farklı sistem (W / O ve O / W) karıştırılmaz, ancak bir kold krem
formülüne sodyum dodesil sülfat eklenir ise sonuçta bir W / O (yarı) emülsiyonu
olacaktır.
Diğer ülkeler de emülgatör kullanımına yer vermekteler. (Tab. 2). Mevcut
Amerikan versiyonu, W / O emülgatör gliserol monooleatı, Hollanda versiyonu ise
W / O emülgatör gliserol monostearatı kullanır. Açıkçası bu kremler artık
"soğutucu kremler" değil, sistemi kırarak bir soğutma etkisi
oluşmayacaktır. Diğer varyantlar, Almanya ve Belçika'da yaygın olan setil
palmitattan tamamen vazgeçmektedir. Alternatif olarak, hidrojene yer fıstığı
yağı Avusturya ve İsviçre formüllerinde yer almaktadır.
Tablo 2: Kold krem formüllerinin güncel varyantları

Kold krem formüllerinde kullanılabilen aktif maddeler:
Allantoin, klobetasol, klotrimazol, deksametazon, deksametazon asetat, %
5'e kadar dekspantenol, ditranol, eritromisin, hidrokortizon, hidrokortizon
asetat, nistatin, povidon iyot, salisilik asit, sülfür, triamsinolon, çinko oksit.
* Oxynex® stabilizasyonu olmadan Kold krem formüllerinde sorun
yaratabilecek etken maddeler:
Alüminyum klorür, amonyum bitümlü sülfonat, lauromakrogol 400, üre, sodyum
klorür, kömür katranı çözeltisi, tanen, tetrakain hidroklorür, tetrasiklin
hidroklorür.
Cilt üzerinde nemlendirici etki gösteren aktif bileşenler üre ve sodyum
klorür de Kold krem formüllerine özenle dahil edilmelidir. Ön koşul, önceden
suda çözülmemeleri, bunun yerine doğrudan Kold krem içerisine ilave
edilmelidirler. Kristal özellikte maddeler toz edilip biraz sabırla doğrudan
kremle karıştırılıp çözülür (gerekirse gece boyunca bekletin). Bu üretim
yöntemi ile su içeriği artmaz ve hassas sistem stabil kalır.
Oxynex® 2004 ile stabilize edilen formülasyonların asidik pH değeri 3 ile
3,5 arasındadır ve bu, olasılık formülün kontrolünde dikkate alınmalıdır.
Genel bir kural olarak, Kold krem formülleri hazırlanırken Topitec® gibi
otomatik karıştırma sistemleri kullanıldığında, dakikada maksimum 700 devir üzerine
çıkılmamalıdır.
Kold kremi içeren formüllerde kaliteyi korumak için, pomad kutuları veya
alüminyum tüpler birincil ambalaj olarak idealdir. Krem, mikrobiyal
duyarlılığından dolayı buzdolabında saklanmalıdır, bu da içerdiği bitkisel
yağların bozulmasını geciktirebilir.
Buzdolabında muhafaza etmek ürünü ışıktan, ısıdan ve su kaybından korur.
DAB, antioksidanların kullanımına açıkça izin verdiğinden, kendi üretiminize %
0,2 tokoferol (d-α-tokoferol) eklemek mantıklıdır. Ürünü korur ve pH değeri
üzerinde hiçbir etkisi yoktur. DAB 2015'te, antioksidan eklenmemişse raf ömrü
üç ay ile sınırlıdır. Kendi tecrübelerimize göre % 0,2 tokoferol eklenerek ve
vakum altında üretim yapılarak altı aylık bir raf ömrü sağlanabilir.
Kold kremlerin neredeyse iki bin yıllık geçmişi ve günümüze kadar ulaşan uluslararası
kullanımları, bu basit formüllerin değerini her geçen gün büyütmektedir.
Eczacılık ve dermatolojide vazgeçilmez bir temel baz olan Kold kremini
insanlığın ve Tıp biliminin hizmetine sunan, ilaç tertiplerini kendisinin hazırlamasından dolayı eczacılığın babası olarak kabul edilen,
bu topraklarda yaşamış Bergamalı Galen’i minnetle anıyorum. 01.11.2020
Kaynak:
1-‘’Gizli Formüller’’ Avanzade Mehmet Süleynman (Ahmet Nezihi PEKCAN 2020)
2-Dr. rer. nat. Dominic Andreas Kram
(https://www.deutsche-apotheker-zeitung.de/daz-az/2016/daz-6-2016/kuehlende-creme)
Uzm. Ecz. Ahmet Nezihi Pekcan
Son Güncelleme:2.11.2020