Haberler

03-12-2021

Özel Olmak Güzel Hissetirir

“Özel Olmak Güzel Hissettirir!”

 

 

Değerli Eczacılar;

 

Sizlerle “Majistral Eczacılar Derneği” oluşumu ile buluşmak çok güzel. Özel hazırlanmış reçetelerdeki ilaçların hassas bir şekilde tarafınızca formüle edilerek kişiye özel kullanıma sunulmasının mesleğinizle ilgili önemli bir fark olduğunu düşünüyorum. 

 

Gençlik yıllarımdan bugüne kadar kişiye özel yapılan her şey yüksek seviyede ilgimi çekti ve yıllar ilerleyip deneyimler arttıkça daha da ilgimi çekmeye devam ediyor.

 

Her insanın eşsiz olduğu ve hayat boyunca edinilen deneyimlerin ve karşılıklı etkileşimlerin sonucunda yaratılması gereken çözümlerin de kişiye özel tasarlanıp sunulmasının çok eşsiz olduğunu düşünüyorum.

 

O halde böyle bir pencereyi yavaşça aralayıp ileriye doğru bakarak gençlik yıllarımda yaşadığım bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum :

 

17-18 yaşlarımdaydım. Ailemle birlikte Cihangir’den Erenköy’e yeni taşınmıştık. Bir yandan okul devam ederken benim aklım-fikrim iş hayatına atılmaktaydı. Her gün okuldan eve arabayla dönerken Ethem Efendi Caddesi’nin tam giriş kısmında gözüme bir mağaza takıldı. Dış vitrin kestane rengi ahşaptan yapılmış, hatırladığım kadarıyla 8-10 metre vitrin cephesi olan, ön cephenin hemen iç kısmına 1 metre civarında ve yaklaşık 70 cm yüksekliğinde olan, üzerinde çok şık brokar, saten düşes, gazar, organdin, krep saten, yünlü ve yüksek kalitede pamuklu kumaşların sergilendiği bir vitrin düzenlenmişti. Öyle davetkar bir vitrindi ki 3-4 defa önünden geçtikten sonra bir gün mağazayı gezmek, keşfetmek için karar verdim.

 

Sonbahar mevsiminde akşamüzeri saatlerinde mağazanın kapı kolunu aşağı bastırıp kapıyı açtım. Kapının açılması ile birlikte bir zil sesi duydum. Bu ses eski mağazalarda hep olurdu. Özel pirinçten yapılmış bir zildi.

 

İçeri adım attığımda yerlerdeki parkelerin şimdiki adı ile vintage, eski adı ile rabıta tahtalardan olduğunu, cilasının da yer yer aşındığını daha dün gibi hatırlıyorum. İçeriye doğru 3 adım attım ve beni ayakta bir beyefendi karşıladı. Gri kırçıllı ve uzun saçları, aynı renk bıyıkları, biraz uzunca favorileri, üzerinde beyaz gömleği, şık bir kravatı ve pantolon askıları vardı. Gömleğinin kolları kıvrıktı ve hafif kırık bir Türkçe aksanı ile “Hoş Geldiniz!” diyerek beni karşıladı. Güler yüzlü ve sevecen biriydi. İşini de belli ki çok severek yapıyordu.

 

  • Cebimde hiç param yok, sadece merak ettim ve bakmaya geldim! dediğimde
  • Ne demek genç adam, mağaza sizin. İstediğiniz kadar bakın, göz gezdirin. dedi ve gülümsedi.

 

Onun bu sevecen ve işi bilen tavrından çok etkilendim. Hatırladığım kadarıyla 15-20 adet farklı kumaşı indirmesini isteyip tek tek baktım. Benimle iletişim kuran beyefendinin yüzü hiç asılmadı. Benim satın almam veya almamamdan ziyade işini çok iyi yaparak, bana dikkatli davranıp önem vererek kendimi çok iyi, rahat ve güvende hissetmemi sağlıyordu.

 

Nihayetinde iki kumaşı beğendim ve sanki satın alacakmışçasına incelemeye ve fiyat sormaya başladım. Ancak bir gerçek vardı ki cebimde o an hiç para yoktu. Sonrasında o beyefendiye birkaç kez teşekkür ederek, mağazadan dışarı çıktım. Güler yüzle ve beni uğurlarken “Yine bekleriz!” demeyi de unutmamıştı.Tahmin edeceğiniz üzere aklım mağazada kalmıştı.

 

Ertesi gün oldu ve ben akşamüzeri tekrar aynı mağazaya gittim. Aynı beyefendi beni yine güler yüzle karşıladı. Ve bu defa kararlıydım, beğendiğim kumaşı alıp, kendime ceket ve pantolon diktirecektim.  Hemen şöyle söyledim :

 

  • Bu defa kumaş satın almaya geldim! dedim.
  • Her zaman buyurun gelin, bir Türk Kahvesi içer miyiz? diye sordu.

 

Ben yine bir havaya girmiştim.

  • Tabi, az şekerli olsun; dedim.

 

Kahveler geldi. Kumaş için fiyat konuşuldu ve pazarlık edildikten sonra kumaşları satın aldım. Öyle şık bir paket yapmıştı ki, sanki mücevherleri özel bir kutuda taşıyor gibi hissediyordum.

 

Tam mağazadan çıkmak üzereyken ;

 

  • Siz bu kumaşları hangi terziye diktireceksiniz?
  • Terzi Kenan’a dedim.
  • Bizim üst kat atölye, gelin bir bakalım, ilk elbise dikimi için uygun teklif alırız, ne dersiniz? dedi.
  • Olur, haydi çıkıp bakalım dedim.

 

Gerçekten üst kat tam bir terzihaneydi. Ölçü alan meslek erbapları, çıraklar, makas sesleri,  kıl tela soran ustalar ve tabi kısık seste çalan Türk Sanat Müziği…

 

Nihayetinde benim ölçülerim alındı. Düğme, astar, iplik rengi ve diğer tüm hassas ölçüler alındıktan sonra kritik bir soru daha soruldu :

 

  • Bu elbiseler ne zaman ve ne için gerekli?

 

20 gün sonra arkadaşımın düğünü var, yetişirse orada giymek istiyorum dedim ve onlar da notlarını aldılar. Prova günleri belirlendi. 1. prova, 2. prova ve 3. prova yapıldı. Düğünden tam 4 gün önce elbiselerim hazırlanmıştı. Almam için ev telefonunu arayıp haber verdiler.  Ben de büyük bir heyecan ve keyifle elbiselerimi almaya gittim.

 

Ahşap merdivenlerin tatlı gıcırtısıyla üst kattaki atölyeye çıktık birlikte. Bitmiş elbiselerin tümü gamboç içine konulup askıya asılmıştı. Her gamboçun askılık yerinde bir kart vardı. Beyaz, kalın ve yarı mat kağıdın üzerine ;

 

 

Sevgili Fırat Çapkın,

 

Bu kostümler sizin özel olarak dikilip hazırlanmıştır.

 

İyi günlerde kullanmanız dileği ile,

 

İzi Gülerşen

Picadilly Kumaş Mağazaları

 

 

İşte o gün bugündür özellikle klasik kıyafetlerimin kumaşları da dikişleri de özeldir. Çünkü kumaşın kesiminden, düğmesine, kol altı oyuntusundan cep genişliğine kadar en ince detaylar bana özel olarak hazırlanır. Yani ben kıyafetlerin içinde girdiğimde bambaşka bir Fırat olduğumu hissederim.

 

İşte böyle bir hikayeden sonra sizlerle ilişkilendireceğim anahat net : 

Majistral Eczacılar Derneği’nde faaliyet gösteren siz değerli eczacıların eşsiz çabaları ile sağlığına şifa arayan biçareler için havanın içinde hem etken maddeleri hem de deneyimlerinizi harmanlayarak kişiye özel şifa kaynaklarını yaratıyor, insanlara çare, umut ve şifa oluyorsunuz.

 

Yazımın başında ne demiştim?

 

Özel Olmak Güzel Hissettirir!”

 

Ellerinizle hazırladığınız kişiye özel majistral karışımların şifa arayanların ruhlarına da iyi geldiğini, kendilerini özel hissettiklerini düşündüğümü söyleyerek hepinizin yeni yılını kutluyor, sağlık ve başarı dolu güzel bir yıl ile karşılaşmanızı diliyorum.

 

 

Fırat Çapkın

Eğitmen I Yazar I Konuşmacı

D&F Management Institute